Birol BOZKURT / HATAY
Hakan Aran, projeye ilişkin olarak, “Bilim Kuşağı Atölyeleri’nde çocuklar eğlenerek bir proje yapmayı, yaptıkları projede sensörlerle, veriyle, devrelerle haşır neşir olmayı, yardımlaşarak öğrenmeyi ve verimli vakit geçirmeyi öğreniyor. Bu çalışmalar sonrasında çocukların bilime olan yatkınlığının, soru sorma kapasitesinin, merak ve bir şeyleri başarma duygusunun arttığını; hatta meslek hayalleri değiştiğini görüyoruz. 2023 yılında projeye başlarken de amacımız özellikle deprem bölgesinde çocuklara gelecekle ilgili umut olmaktı” dedi.
2024’te şimdiye kadar Hatay’ın yanı sıra Adana, Adıyaman, İskenderun, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa, Kahramanmaraş ve Malatya’da da atölyeler yapıldı. Projenin başladığı 2023 yılından bugüne kadar hem atölyeler hem de bilim kitleri ve rol model öğretmenler aracılığıyla toplamda 232 bin 60 çocuğa ulaşılmış oldu. Proje ile 8-13 yaş aralığında çocukların katılımıyla hayata geçirilen atölyelerde çocuklara bilimle ulaşılması, yaşadıkları travmaların ardından eğitim hayatlarında oluşan boşluğun bir nebze de olsa doldurulması, eğitime ve bilime olan ilgilerinin teşvik edilmesi hedeflendi. İş Bankası’nın 5 milyon dolar Petrol Ofisi’nin 2,5 milyon dolar ayırdığı proje ile 3 yıl içinde 750 bin çocuğa ulaşılması hedefleniyor.
Atölyelere katılan çocukların hayalleri değişiyor
Bilim setlerinden öğretmen ve öğrencilerin memnuniyet oranları oldukça yüksek. Atölyeler öğrenciler tarafından çok seviliyor. Öğrencilerin %60’ı hem ders, hem aktivite olarak niteliyor. Atölyeler sonrası çocukların %99’unun meslek hayalleri değişiyor. Öğrencilerin %95’i atölyelere katıldıktan sonra meraklanıp soru sormaya başlıyor. Çocuklar robotik kodlama, elektronik malzemelerle çalışma ve deneylere özel olarak ilgi gösteriyor. Deprem bölgesindeki çocukların afetleri önlemeye dönük proje geliştirmeye ilgisi olduğu gözleniyor.
‘Çocukların gelecekte girişimcilere dönüşmeleri önemli’
“Antakya yeniden inşa edilirken ve çocuklarımızın enkaz altında kalanların yerini tespit etmeye yönelik bu fikirlerini dinlemişken bizlere iki görev düşüyor” diyen Hakan Aran, “İlk olarak yeniden inşa edilen binalarda belki bunların bir standart haline getirilmesi sağlanabilir. Bu, yeni inşa edilecek bir kent için bir fırsat. İkinci husus da büyüdüklerinde girişimciler haline gelerek bu fikirleri ticari olarak da sürdürebilecekleri imkanları sağlamak. Bu da bizim geleceğe daha umutla bakmamıza ve çocuklarımızın bizi bilimsel yönden aşmasına vesile olur” açıklamasını yaptı.